Çiğköfte, ince bulgur, baharatlar ve salça ile yoğrularak hazırlanan, genellikle marul veya lavaş eşliğinde servis edilen geleneksel bir yemektir. Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne ait olan çiğköfte, etsiz ve etli olmak üzere iki farklı şekilde yapılmaktadır. Günümüzde hijyen ve sağlık koşulları nedeniyle daha çok etsiz versiyonu tercih edilmektedir.
Çiğköftenin kökeni binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Rivayete göre çiğköfte, Nemrut Dağı çevresinde yaşayan insanların ateş yakma imkânı bulamadıkları bir dönemde keşfedilmiştir. Hikâyeye göre Hz. İbrahim’in döneminde Nemrut, şehirdeki tüm ateşleri söndürmüş ve halkın yemek pişirmesini engellemiştir. Bu süreçte bir avcı, evine getirdiği ceylan etini ezerek bulgur ve baharatlarla yoğurmuş, böylece ilk çiğköfte ortaya çıkmıştır.
Osmanlı ve Çiğköfte Kültürü
Osmanlı mutfağında da yer aldığı bilinen çiğköfte, özellikle saray sofralarında farklı baharatlarla zenginleştirilerek servis edilmiştir. Geleneksel olarak uzun yoğurma süresiyle bilinen çiğköfte, nesilden nesile aktarılan bir lezzet olarak günümüze ulaşmıştır.
Günümüzde çiğköfte, Türkiye’nin dört bir yanında popüler bir sokak lezzeti haline gelmiştir. Etsiz çiğköfte, fast-food konseptiyle birçok şehirde restoran zincirleri aracılığıyla yaygınlaşmıştır. Ayrıca Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinde de büyük ilgi görmektedir.
Çiğköfte, köklü tarihi ve eşsiz lezzetiyle Anadolu mutfağının önemli miraslarından biridir. Günümüzde hem geleneksel hem de modern versiyonlarıyla sofralarımızı süslemeye devam etmektedir.
Bu eşsiz çiğköftenin lezzeti tatmak için Öz Urfa Kebap ve Lahmacun Salonu’nun lezzet dolu dünyasına bekleriz!